FIFA tarafından uzun zamandır düzenli olarak verilen ödüller sahiplerini buldu. Yılın en iyi futbolcusuna verilen Ballon D'Or başta olmak üzere Yılın Teknik Direktörü ve Yılın 11'i gibi ödüller de büyük gecede Dünya futbolunun tanıdık simalarına verildi. Forlan'ın En İyi 11'de olmamasının bir futbol katliamı olduğunu düşünüyorum ve Ballon D'Or yani Altın Top ödülünün Messi'ye gitmesini hiç doğru bulmadığımı belirterek değerlendirmeye başlıyorum.
Altın Top ödülü sezon içinde en iyi performansı gösteren oyunculara verilmekle beraber, futbolcuların başarıları da göz önünde bulunduruluyordu. Son 3 aday arasında Dünya Kupası şampiyonluğu bulunmayan tek isim olan Messi'nin bu ödülü alması bence diğer 2 aday Xavi ve Iniesta'ya haksızlık oldu. Onlar, Dünya Kupası'nı almakla kalmayıp aynı zamanda şu anda yeryüzündeki tüm takımlara ambargo koyan İspanya ve Barcelona sistemlerinin kilit oyuncuları oldular tüm sezon boyunca. Günümüz futbolunda mutlak hakimiyeti ele geçiren Barça'nın bu başarısının 1 numaralı sebebi olan bolca paslaşma taktiğinin merkezindeki 2 oyuncuydu Xavi ve Iniesta. İkisinden birine verilse hak yerini buldu diyecektim ama Messi'nin geçen seneyle karşılaştırdığımızda ortaya daha özel bir şey koymadan ödülü alması biraz haksızlık oldu.
Yılın 11'i ödülüne gelecek olursak blogumuz yazarlarından Canberk bizim Altın 11'imizi sizlerle paylaşmıştı. 8 oyuncuyu doğru tahmin etmemize rağmen Vidic, Bale ve Forlan tahminlerimizde yanıldık. Vidic'in yerine Lucio'nun seçilmesi çok büyük bir olay değil neticede birbirlerine yakın bir oyun ortaya koydular tüm yıl. Bale ise son zamanlarda yaptığı çıkışla herkesin gözdesi olmuştu ama o da öyle tahmin ediyorum ki başarı kriterine takıldı. Ancak Forlan konusunda büyük bir haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Villa'nın yerine kesinlikle Forlan orada olmalıydı. Uruguaylı oyuncu UEFA kupasını adeta tek başına aldı. Final dahil pek çok maçta takımı tek başına taşıdı. Bunun yanında Süper Kupa'yı da aldı. Onu da geçtim Dünya Kupası'nda form grafiğini düşürmeyerek yine takımı sırtladı ve Yarı Final gördü. Burada olmaması haksızlıktan başka bir şey değil.
Yılın teknik direktörünün ise Mourinho olduğuna elbette ki kimsenin şüphesi yoktu. Kupaları teker teker toplayan bu esrarengiz futbol dehasının bu yıl bence rakibi yoktu bu ödül için. Son olarak Yılın Golü olarak Hamit'in Kazakistan'a attığı golün seçildiğini duyunca gururlandım. İnanılmaz bir goldü gerçekten çok çok nadir rastlanan cinsten müthiş çizilmiş bir oyun ve inanılmaz bir bitiricilikti. O topu çıkaracak herhangi bir kaleci tanımıyorum kesinlikle. Yazıya son verirken o inanılmaz golün videosunu da paylaşayım :
2010 yılında memlekette belki de en çok eleştirilen yorumcu olan Ömer Üründül'ün gole tepkisini duymamış olanlar için : " Yılın golü olur " . Daha golün tekrarı gösterilirken bilmiş .. Enteresan.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder