18 Haziran 2015 Perşembe

Warriors 4 - 2 Cavaliers

Önümüzdeki günlerde şampiyon, finaller MVP'si ve final serisinin diğer öyküleri üzerine yazılar yazarım muhtemelen. O yüzden bu yazı daha çok 6. maç değerlendirmesi gibi olacak.

Maçın başında 3-2 geride olmanın psikolojisi ev sahibi avantajının önüne geçti. Warriors bu avantajla maça hızlı girmeyi başardı. Geçtiğimiz maç neredeyse hiç oynatılmayan Mozgov'u tekrar sahada gördük. Blatt 5. maç düştüğü tuzağı fark etti ve hatasından döndü. Uzun 5'lerin sayesinde ribaundlarda 56-39'luk bir üstünlük sağladılar. LeBron bir kenara, bu maç Cleveland adına söyleyebileceğimiz olumlu şeylerin sonuna geldik.

Seride Warriors'ın öz güveninin yerine geldiği ve Stephen Curry'nin uyandığı kırılma dakikalarını çok net gözlemlemiştik. 6. maç belki de ilk kez ikisi beraber sahadaydı. Durum böyle olunca Cavs çaresiz kaldı. Cavs'in sayı bulurken gösterdiği ekstra efor hemen sonraki atakta bir Warriors üçlüğüyle hiç edilince sonlara doğru kaçınılmaz olarak oyundan düştüler.

Warriors'ta Festus Ezeli'den beklenmedik bir katkı geldi. Ribaundlarıyla ve smaçlarıyla Cavs'e anladığı dilden cevap verebilen tek isim oydu. Yine felaket bir maç çıkaran Klay Thompson'ın açığını triple double yapan Draymond Green ve yine süper oynayan Iggy kapattı diyebiliriz. 

Cavaliers'ta takımı baltalayan bir Dellavedova vardı. Başlarda ortaya koyduğu çabayı ben de burada takdir etmiştim ancak ne olursa olsun Delly 'kötü' bir oyuncu, bu gerçeği 2 maçlık savunması değiştirmiyor. Bu maç da Curry'i kaçırmaya devam etti. Delly'nin yanı sıra şutları girmeyen bir James Jones ve Iman Shumpert adeta bal yapmayan arı konumuna düştüler. Warriors'ın bombardımanına onların cevap verebilmesi gerekiyordu. Onlardan katkı gelmeyince LeBron kendi atmaya başladı, onun da üçlükte Warriors'a kafa tutması imkansız gibi bir şeydi. 10'da 2 attı zaten. Mozgov savunmada geleni geçeni blokladı, hücumda ise çok sert faullere maruz kaldı. Provokatör bir yanı olan Draymond Green'in müdahaleleri gerçekten çok sertti, Mozgov da bir ara sinirlenir gibi oldu ama neyse ki kendini kontrol etmeyi başardı. J.R. Smith yine baştan aşağı yalan bir 19 sayı attı. Maçın son 2 dakikasında arka arkaya üçlükler atmaya başladı. Sahadaki herkes seramoni havasına geçmek üzereyken Smith cılız bir umut ışığı yaktı, tabi ki sonuç değişmedi.

Son olarak LeBron'a üzüldüğümü belirtmek istiyorum. Günümüz basketbolunda ne yazık ki yanında All-Star takım arkadaşın yoksa şampiyon olmak çok ama çok zor. Bu finallerde LeBron da tarihe geçecek düzeyde bir bireysel performans sergiledi ancak yetmiyor işte. Maçın son dakikasında kenarda korkunç mutsuz bir görüntüsü vardı, beni de baya üzdü bu manzara. Ondan görmeye hiç alışık olmadığımız şekilde 6 maçın 5'inde 30+ şut kullanmak zorunda kaldı. Tarihte ilk kez görülen bir şeyi başararak 2015 finallerinin en çok sayı atan, ribaund alan ve asist yapan oyuncusu olmuş (Bu bence baya etkileyici). LeBron'u savunan Iggy finaller MVP'si oldu. Adam daha ne yapsın?

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder