27 Kasım 2014 Perşembe

Notlar: Anderlecht 2 - 0 Galatasaray

- Öncelikle herkese geçmiş olsun diyelim. Türkiye için Şampiyonlar Ligi defteri bugün kapandı.

- Skor 2-0 ama Anderlecht iyi mi oynadı? Hayır. Galatasaray bunu değerlendiremedi desek yeridir. İlk yarının sonunda Real Madrid gibi bir gol attılar. Ortaya açılan topta Praet kafasıyla beklenmedik derecede iyi aktardı topu ortaya, Mbemba da Muslera'nın uzanamayacağı yere vurdu kafayı. Dışarıdan güzel göründü ama bunu çok sık yaptıklarını hiç zannetmiyorum. İlk yarı böyle bitti.  Akabinde ikinci yarı full kapanan bir Anderlecht ve kilidi açamayan Galatasaray seyrettik. Herkesin gözünde canlanmıştır diye düşünüyorum.

- Yazacak çok da bir şey yok aslında her iki takım da kötüydü. Skor biraz aldatıcı. Maç Anderlecht'in hakkı değildi, Galatasaray'ın hiç değildi. 5 maçta alınan 1 puan, bu sezonun özeti adeta. Bu grup sonunculuğu, son yıllardaki keskin yükseliş sonrası havalanan herkesin kendine çeki düzen vermesi adına iyi oldu belki de. Önümüzdeki yıl daha bilinçli daha kendini bilen bir takım olarak geri dönmeleri herkes için hayırlı olacaktır.

- Biraz da oyunculardan bahsedelim. Gollerde faturayı Muslera'ya kesemeyiz. Ancak uzun süredir olduğu gibi bu maç da gol yediği gerçeğini değiştirmiyor. Fiyatının zirve yaptığı dönem geride kaldı, bu saatten sonra satılması halinde daha makul bir fiyatı kabul etmek durumunda Galatasaray. Selçuk İnan'ın itirazdan gelen ikinci sarısı var. Spikerin de söylediği gibi normalde yapacağı iş değil. Baskıdan dolayı çok gergin durumda, hala kötü oynuyor. Kaptanlığı verdiği ağırlığın hakkını vermekte zorlanıyor.

- Prandelli, Telles'te yaptığı şeyi şimdi de Bruma'da uyguluyor. Uzun süre ligde oynatmayıp çat diye Şampiyonlar Ligi'nde ilk 11'e koyuyor. Bunlar genç adamlar, bu tip bir beklentiyi karşılamaları zor. Telles'in savunma zaafları iyice ortaya çıktı, Bruma da bugün bocaladı. Kötü oyuncular değil aslında ama bu oynatmayıp oynatmayıp, en büyük maçta ilk 11 çıkarma deneyi için uygun denekler de değiller. Her iki oyuncu da kaybedilmeye çok yakın.

- Tarık Çamdal'ın kadrodaki en iyi bek olduğundan bahsediyoruz. Diğerlerinin böylesine kötü olması biraz da beklentiyi düşürdü diyebiliriz. Genel tabloya baktığımızda Tarık çok efor sarf ediyor evet fakat skora doğrudan etki eden bir hareketi de olmuyor. Göze batmıyor ancak istenen seviyede olmadığını da görmek lazım.

- Son olarak Burak Yılmaz. Yıllarca arkasında durduğum milli oyuncu için artık olumlu bir şey söylemekte zorlanıyorum. Birebir kaldığı pozisyonda topu üst direğe nişanladı. Schalke'ye o golü atan adamla, bu adam aynı mı? Bir de ofsayt mevzusu var. Bu maç da 3 kez ofsayta düştü. Nasıl aşamıyor bu problemi akıl alır gibi değil. Bütün olayı defans arkasında koşu yapmak olan bir adam ofsayt problemi yaşar mı? O zaman ne numarası kaldı Burak'ın?

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder