Schuster bugün maç sonrası Ankaragücü takımını değerlendirdi. 10 kişi defans yaptıklarını söyleyen tecrübeli teknik adam yine gündemde baya yer edincek bir açıklama yaptı. Peki bu açıklamalara nasıl yaklaşmak gerekiyor ? Önümüzde 2 seçenek var. Biri "Vay efendim sen nasıl böyle konuşursun" tarzı bir yaklaşım ( ki genel olarak bu anlayış hakim ) ikincisi ise bu sözlerden anlam çıkarmaya çalışan bir tavır.
Bernd Schuster'in aylar önce yaptığı Türkiye'de 1960'ların futbolu oynanıyor açıklaması da Türkiye'yi yerden yere vuran bir açıklamadan çok düzeltilmesi gereken bir yanlışı işaret ediyordu. Fakat basın başta olmak üzere tüm spor kaynaklarınca Türk futboluna edilmiş bir hakaret olarak algılandı bu söz. Çoğu kişi daha Schuster'i tanımadan ön yargılar edinmiş oldu. O günden bu yana futbolumuzda değişen bir şey yok. İşin doğrusunu söylemek gerekirse 1960'ların futbolundan bir adım öteye gidemedik.
Bugün yapılan açıklama da bunu destekler nitelikte. Önce açıklamanın tamamını vereyim :
''Kaybetmeyi beklemediğimiz ve kaybetmeyi hak etmediğimiz bir maçtı. Biz daha çok isteyen takımdık. Gol atamadığımız için sıkıntı yaşadık ve bu nedenle de kazanamadık. Avrupa'da oynadığımız takımlar Ankaragücü gibi değil, ofansif oynuyorlar. Türkiye'de 10 tane defans oyuncusuyla sahaya çıkan takımlara karşı mücadele ediyoruz. Bu problem oluyor. Mazaret bulmuyoruz. Kendimizden sorumluyuz. Hakem yada rakip değil, gol atamadık ve bu nedenle de kazanamadık.''
Adam resmen çabalıyor yanlış anlaşılmamak için. Mazaret bulmuyoruz diyor kendimizden sorumluyuz diyor. Ama biz büyük bir yanlış yaparak hala bu açıklamalara yapıcı değil yıkıcı yaklaşıyoruz. Schuster'in Yüzde 100 haklı olduğu çok açık ortada. Avrupa'da oynanan futbolla ülkemizde oynanan futbolun alakası yok. Avrupa'nın büyük liglerinin en arka planda olanı diyebileceğimiz Fransa Ligi'nde sıradan 2 takımın maçı bile ekrana kitleyebiliyor insanı. Fakat aynı keyif Spor Toto Süper Lig'de olmuyor. Zaman zaman oyunun toptan uzaklaşıp sadece fiziksel mücadeleye döndüğüne bile şahit olabiliyoruz, keyif alamıyoruz.
Özetleyecek olursak Türk futbolunun sıkıcı bir yönü olduğu söylememiz mümkün. Ülkemizde Avrupa'nın keyif veren futbolundan uzak defansa ve fiziksel güce dayalı bir oyun ortaya konuyor. Büyük ihtimalle bu böyle geldi, böyle gidecek. Bernd Schuster de buna sezon başından beri parmak basıyor. 1960'ların futbolu tabirinden sonra konuyu daha da özelleştirerek sorunun ta kendisine parmak bastı bugün. Ama nolacak ? Almanın biri gelmiş futbolumuza hakaret ediyor, ligimiz hakkında atıp tutuyor denecek. Belki bu yazıyı okuduktan sonra bana bile " Beğenmiyorsan izleme kardeşim " gibi cümleler kurulacak. Nasıl yıkacağız bu tabuyu bilmiyorum ama acil yıkmamız gerektiği kesin, hem de çok acil.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder