6 Kasım 2014 Perşembe

Notlar: Beşiktaş 2 - 1 Partizan

- 4-0'lık deplasman galibiyetinin ardından ligde arka arkaya alınan 2 mağlubiyete takıma olumsuz yansımış ancak hızımızı kesememiş desek doğru olur. Bugün ortaya konulan futbol yine güzeldi. Bu sezon Avrupa Ligi macerasında karşılaşılan bütün rakiplere karşı olduğu gibi bu gece Partizan'a karşı da Avrupa'nın futbol seviyesinde kopmayıp, sahaya istediğini yansıtan bir Beşiktaş seyrettik.

- Sahaya oyun anlamında istediğini yansıttı Beşiktaş ancak sonuca gitmek 4-0'lık maç kadar kolay olmadı. Top hakimiyeti genel olarak bizdeydi, hücum üretkenliği rakip alanda dolaştırılan toplarla sınırlandı. Neyse ki sonradan kilit açıldı.

- Gelelim oyunculara. Önce Gökhan Töre'den bahsedelim. Bu adamda sihirbaz kumaşı var. Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Alexis Sanchez'in Beşiktaş'ı tek başına nasıl zorladığını hatırlayın. Gökhan bugün aynısını Partizan'a karşı yaptı. Partizan'ın tüm savunma hattı Gökhan'ı tutamama sonucunda çekme,indirme vb. hareketlerle sarı kart aldı. Topu ayağına alınca rakibe vermiyor. Ara sıra kendi ayağına dolaştırdığı oluyor ama eğer günündeyse ondan top alabilene helal olsun. Partizan ceza sahası içinde oldukça kalabalık bir pozisyonda yine aralardan kaçarken çelmeyi yedi, penaltı kararı doğru bunu da yazalım.

- Demba Ba. Ne kadar hasret kalmışız böyle bir forvete. Düşünüyorum hatırlamıyorum böylesine güven veren bir santrafor. Penaltıda kaleciyi ters köşeye yatırdı. İkinci gol pozisyonunda da yine mükemmel bir vuruş yaptı. Football Manager oyunlarında Finishing diye bir özellik vardır ya hani, Demba Ba'da o fazlasıyla var. Çok düzgün bitiriyor pozisyonları, hiç polemiğe girmiyor köşeye yolluyor topu. Kaliteyi her an hissettiriyor.

- Necip Uysal'ın sağ bek başlamaması gerektiğini burada 5-6 yazıda yazmıştım. Nihayet bugün gerçek oldu ve İsmail'i gördük sağ bekte. Ters ayaklı olduğu için hücumda orta açarken soluna alıyor ve bu noktada vakit kaybı oluyor ama sağ bekten hücum katkısı nedir unutmuştuk. Belki de bundan kaynaklı olarak İsmail'in oyunu gözüme hoş geldi. Demba Ba'ya tehlikeli olabileceği yerlerde birkaç top attı. Dediğim gibi o taraftan ortaya bir top atıldığını görmek bile olumlu bir gelişme.

- Fenerbahçe maçında omzunda doku zedelenmesi olan Tolga bugün sahada yoktu. Yerine Beşiktaş formasıyla görmeyi özlediğim isimlerden Cenk vardı. Yediği gol pozisyonuna kadar doğru düzgün top gelmedi ona. Yediği golde ise atlamadı, yattı ama uçmadı. Topun gelişini göremedi diye düşünüyorum. 90+4'te bir frikik çıkarmışlığı var, herkes açsın izlesin. Cenk'i hep beğenirdim, hala da beğeniyorum.

- 90+4'teki frikik pozisyonunda Cenk kurtardı ancak top Cenk'in 3 metre önüne düştü. Partizanlı oyuncu koşup gelişine vurdu ancak üst direğin içine nişanladı. Quaresma döneminde oynadığımız Dinamo Kiev maçının sonu aklıma geldi. Onun yarısı kadar bile atraksiyon olmadı ama yine de bu gece de son saniyede nabzımız 150'ye vurdu.

- Kısa kısa diğer oyunculardan bahsedelim. Oğuzhan Özyakup, Gökhan kadar göze hitap eden bir oyun oynamıyor belki ama takımın beyni olma görevini etrafa çok da hissettirmeden üstleniyor. Bu gece o çıkıp Sosa girince Beşiktaş anında bocalamaya başladı. Kenardan defansif anlayışa dönülmesi için direktif de gelmiş olabilir tabi. Sosa da bonservisini aldığımızdan beri hiç bir gelişme göstermedi. Ba'ya öyle paslar atsın ki sonucu direk değiştirsin istiyorum, en azından bu potansiyeli onda görüyorum, bu anlamda henüz beklentimi karşılamış değil. Olcay Şahan'ın morali bozuktu. Fenerbahçe maçında yediği kırmızı karttan dolayı olabilir. Beşiktaş'ta 3. sezonunu geçiriyor, ne bir sakatlık ne de bir kart cezası vardı. 3 yıldır tüm lig maçlarında istisnasız forma giymişti. Beşiktaş kariyerinde ilk kez böyle bir şey yaşadı, bugün sahada kafa anlamında çok olmaması belki de ondandı.

- Grupta durum ise Tottenham ve biz 8 puanla tepedeyiz. Tottenham Asteras'a acımadı ve bizleri de rahatlattı.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder