23 Ekim 2014 Perşembe

Notlar: Galatasaray 0 - 4 Borussia Dortmund

- Konyaspor'un twitter hesabından paylaştığı gibi 'Avrupa'da Türk takımı Milli Takımdır' mantığıyla yine Galatasaray'ın maçını seyretmek üzere mekanda yerimi aldım. Arsenal maçının bir kopyasını seyrettik, Galatasaray'ın bu sezon oynadığı Avrupa maçlarını gördükten sonra neyse ki grupta Bayern Münih yok diyoruz.

- Borussia Dortmund için oldukça rahat bir galibiyet olduğunu söyleyelim. Hızıyla var olan bu takım bugün yine hızıyla kazandı. Ligde de kötü günler geçiriyorlar, bu sebeple bu maça yükleneceklerini biliyorduk. Tıpkı Arsenal gibi onlar da ilk yarı maçı bitirdiler ve ikinci yarı top çevirdiler. 2-3 kere yalandan geldiler bir tanesi de gol oldu.

- Galatasaray'dan konuşalım. Öncelikle Goran Pandev rezaletine izleyen herkes şahit olmuştur diye düşünüyorum. Zaten oyundan alındığında inanılmaz bir ıslık yedi ki artık bu saatten sonra onun için işler iyi gitmeyecektir. Galatasaray'ın tek forvet Burak'la sıkıntı çektiğini bas bas bağırıyorduk, Pandev'le çift forvet çıktılar ancak Burak yine tek başınaydı desek yeridir. Pandev'in maça hiç bir etkisi olmadı, doğru düzgün topa bile değmedi. Kadro dışı bırakılsa, ağır bir karar olmaz.

- Burak Yılmaz'ın her daim arkasında durmuşumdur. Bu sezon Ba alınana kadar Beşiktaş'a gelirse sevineceğimi söylüyordum. Durum ne olursa olsun Türk futbolunun sahip olduğu en değerli forvet. Çabaladığı da kesin ancak bu maçla beraber artık benim düşüncelerimin de olumludan nötre, hatta yavaştan olumsuza kaydığını söyleyebilirim. İlerde kayboluyor. Onun yanına Drogba gibi bir adam lazım ki kendini gösterebilsin. Ona yüklenen tek forvet sorumluluğunu üstlenecek bir oyun yapısı yok. Bugün Pandev'in yerine Hugo Almeida olsaydı, Galatasaray forvet hattı kesinlikle daha iyi durumda olurdu.

- Derbi değerlendirmesinde Tarık Çamdal, Galatasaray'ın sahip olduğu en iyi bek demiştim. Bugünkü maçtan sonra da bunun arkasındayım. Pozisyonu itibariyle Reus'u savunmak ona düştü ama bahsettiğimiz adam Reus olunca onu ne kadar suçlayabiliriz ki? Hücumda kendi başına bir şeyler yapmaya çalışan Tarık artık ilk 11'in vazgeçilmezi oldu gibi görünüyor. Tarık sola kaydırılıp Telles yerine Emmanuel Eboue denense nasıl olur diye düşünüyorum şu sıralar. 

- Alex Telles demişken, yine vasat bir maçtan sonra çıkması kesin gerekiyordu. Bakıyorsun giren oyuncu Yasin. Ne diyebilirsin ki bu değişikliğe, al birini vur ötekine. Yasin Öztekin ve Emre Çolak oyunda, Olcan Adın ve Bruma tribünde. Böyle bir şey kabul edilemez. Olcan'la Prandelli'nin arasında yüzde yüz bir şey var. 

- Geldik mi Prandelli'ye. Bugün kovulsa yeridir. Açık ve net. Yeni gelen başkan onu yollayarak en iyisini yapar. Yakıyor takımı, her geçen gün daha dibe batıyor Galatasaray. Derbi galibiyeti Bruno Alves'in hediyesi, Sneijder'in becerisidir. Kimse aldanmasın.

- Marco Reus'un ilk golde attığı pas inanılmazdı gerçekten. Aubameyang'ın maç boyunca savunulmadığını gördük. Chedjou aynı şeyi Fenerbahçe maçında da yaptı, Emenike'yi kaçırdı sürekli. Emenike atamadı, Aubameyang atar. 2. golde nasıl bir hatadır ama yani Chedjou her ne kadar maç genelinde iyi oynarsa oynasın, öyle hatalar yapıyor ki benim için geriye kalan hiç bir şeyin değeri yok. Galatasaraylı stoperlerin konsantrasyon problemi var, bugün nerede duracaklarını dahi bilemediler.

- Marco Reus'un golünde Muslera'nın hatası var. Fazla öndeydi, Reus için kale boş gibi bir şeydi. Ama Muslera'ya yüklenecek halimiz yok, onun kredisini tüketmesi bu noktada imkansız.

- Hep söyledim, yine söylüyorum. Galatasaray Sneijder'ın oynadığı kadar var. Bugün Sneijder oynayamadı, oynatmadılar, Galatasaray yoktu. İkinci bir kesinlikle isim yok. Olcan olabilirdi ama tribündeydi.

- Dzemaili de bir şey yapamıyor. O ve Pandev'i Galatasaray'a getiren menajeri ayakta alkışlamak lazım, işinde gerçekten iyi bir adammış. 

- Özetle Arsenal maçının bir kopyası ve rezil olunan bir maç daha seyrettik. Bugün Anderlecht'in kazanamaması Avrupa Ligi adına çok önemli bir şans. Arsenal son dakikalarda 2 tane sıkıştırdı ve kazandı bunu da belirtelim. Bu skor sonrasında Belçika'daki maç çok değer kazanmış oldu. 

- Son olarak değinmek istediğim bir konu daha var. Cesare Prandelli hedefimiz lig, 4. yıldız açıklamaları yaptı maç sonunda. Burak asıl hedefimiz Başakşehir maçı dedi. Ben buradan sallarım, eleştiririm, bu saatten sonra bir şey olmaz derim ama hoca daha oynanacak 3 maç varken bunu söyleyemez. Arena'da Dortmund maçı varken, Galatasaray'ın hedefi Başakşehir maçı olduysa, o zaman yeni başkanın Prandelli'nin yanında daha çok adamın biletini kesmesi lazım. 

- Galatasaray geçtiğimiz sezon da 19 şampiyonluktaydı, 4. yıldız muhabbeti nedense bu yıl değer kazandı. 2 sezon üst üste Avrupa'da ilk 10'a gireceğiz demeçleri, sonra Fenerbahçe de 19 şampiyonluğa ulaşınca hedefimiz lig. Gidiyorsun dünyaca ünlü karizmatik İtalyan hocalar getiriyorsun sonra 'hedefimiz lig'. Madem senin hedefin lig, bu kadar adamı evinden kaldırıp 45 dakika eziyet + 45 dakika antrenman maçı izletmeye bir de üzerine maç parası ödetmeye utanmıyor musun? 

- Wesley Sneijder çıkıyor hedef 3. olup Avrupa Ligi'ne gitmek diyor. Ortaya bir vizyon koyuyorsun, sonra tornistan, vizyona Sneijder sahip çıkıyor. Hedefin lig ama sen 13 milyon € verip geleceğin en parlak yıldızlarından biri denilen Bruma'yı alıyorsun öyle mi? Üstelik onu da eline yüzüne bulaştırıp, adamı kulübeye-tribüne mahkum ediyorsun. Ne oldu vizyona? 

- Geçen sezon direk katılmak için yırtındılar, ait olduğumuz yer dediler, bizim önümüzde 2. oldular. Şimdi 3 maç sonrasında gelen açıklamalara bak. Biri de çıksın desin bizim derdimiz oradan gelecek para diye. Madem oynama gibi bir niyetiniz yoktu, bıraksaydınız da biz gitseydik. Kimse 8 gol muhabbetlerine girmesin, Arsenal ve Dortmund yerine Münih olsa bugün 10'u bile konuşuyor olabilirdik.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder