Başarılı olmadığı, olamadığı kesin. Zaten bu zamana kadar onu takımda tutan başta sempatikliği, Portekizli olması ve yakaladığı 15 maçlık yenilmemezlik serisiydi. 15 maçlık namağlup serinin ardından o kadar felaket bir top oynadı ki Beşiktaş geriye kalan hiçbir özelliği onu kurtaramazdı cidden. Affedilemez şeyler yaptı. Atletico Madrid karşısında bizi rezil etti diyebiliriz İsmail'i yedekte tutarak. En az onun kadar fena , kazanmaya en çok alışık olduğumuz kupada aldığımız Boluspor mağlubiyeti oldu şüphesiz. Lige bakacak olursak herkesin rahatlıkla yendiği Ankaragücü karşısında alınan 0-0'lık sonuç. İnönü'de kaybedilen Mersin İdman Yurdu ve Samsunspor maçları. E bir de üstüne derbilerde alınan arka arkaya mağlubiyetler derken sonuç kaçınılmazdı bence. Liderin 20 puan gerisine düşmemiz bir kenara bir ara hakikaten ilk 4 potasından çıkacağız diye korkmaya başlamıştım.
Ama tabi herşey bir kenara insan olarak mükemmel biriydi kesinlikle. Bu kadar kısa sürede takımımıza bu denli adapte olabilen bir yabancı teknik adam hatırlamıyorum. Her ne kadar Beşiktaş karnesi kötü olursa olsun Carlos Carvalhal denince benim aklıma Gaziantepspor maçındaki başta olmak üzere gol sevinçleri gelecek.
İşte bu yüzden yolun açık olsun Carlos hocam, güzel insan..
(Beşiktaşımız yoluna futbol direktörü Tayfur Havutçu yönetiminde devam edecek.)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder