19 Kasım 2010 Cuma

Pires Tekrar Ada'da


Çocukluğumun en büyük futbolcularından olduğu için her zaman bende ayrı yeri olacak bir oyuncu Pires. Özellikle Arsenal forması altında geçirdiği yıllar ona duyduğum bu müthiş saygının 1 numaralı sebebi. Başta frikikleri olmak üzere sahada varlığıyla her daim büyüleyici olmayı başaran 37 yaşındaki oyuncunun yeni durağı ise Aston Villa.

37 yaşında ve takımsız bir oyuncunun bir süre boş geçtikten sonra sıradan bir takımla imzalaması normal karşılanabilir ancak bu oyuncunun imzaladığı takım Premier Lig'in üst seviye ekiplerinden Aston Villa ise bir kez daha dönüp bakmak gerekir kariyerine. Arsenal'in şimdiki genç ekolünün aksine oturmuş düzeniyle ligi domine ettiği yıllara dönelim. Sahada bir çok futbol efsanesi vardı. Patrick Vieira, Thierry Henry ve adamımız Robert Pires. Vieira oyunu kurar, Henry golleri atar, Pires ise inanılmaz frikikleri ve paslarıyla takıma her anlamda birçok alternatif katardı. Bu bahsettiğim olayların yaşandığı, Arsenal'in şampiyonlukları tattığı yıllar da Premier Lig'in belki de son yıllardaki en heyecanlı yıllarıydı. Asla unutulmayacak Nistelrooy-Henry yarışı, efsane Alan Shearer hatta ülkemizden tanıdığımız Mustafa İzzet ve Jay Jay Okocha da o yıllarda Premier Lig'in bir parçasıydılar. Futbol kalitesinin en üst noktada olduğu o zamanlar bu başarıyı elde etmek de her babayiğidin harcı değildi elbette ki. İşte bu sebeple Aston Villa 37 yaşına gelen o kadronun en önemli elemanlarından birine 6 aylık kontratı verdi.

Onu yeniden Ada'ya döndüren bu hamle belki de kariyerinin güzel bir finişe sahip olması adına yapılabilecek en iyi şeydi. Büyük ihtimalle takımda çok önemli bir rolü olmayacak ve rotasyon oyuncusu olarak kullanılacak.(Gerçi klüpten yapılan açıklamalar daha büyük bir rol verileceği yönündeydi.) Ancak belki de son sezonunu oynayacak bu futbol efsanesinin Premier Lig'e tekrar ayak basması ciddi anlamda büyük bir olaydır benim için. Bu kontratı Arsenal verse çok çok daha büyük olurdu elbet hatta geçtiğimiz sezon yaptıkları Sol Campbell hamlesinden sonra Pires'i de düşünebileceklerini umut ediyordum ama Aston Villa'nın da onlardan en fazla 1 gömlek alt bir takım olduğunu düşündüğümüzde yine Pires'in klasına yakışır bir yere geldiğini söyleyebiliriz. Şimdi ise bize kalan tek şey bu futbol dehasını son kez dikkatle izlemek. Her saniyesinin keyif vereceğinden en ufak bir şüphem yok.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder